Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bedel ne demek?

 - 7 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

bedel anlamı İng. cost, price
Bir malın ya da işin karşılığı olan değer, fiyat, denklik.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

bedel anlamı
karşılık.

Güncel Türkçe Sözlük

bedel anlamı
is. 1. Değer, fiyat, kıymet. 2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık: "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var." -A. Gündüz. 3. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse. 4. sf. Eşit, denk: "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir." -R. H. Karay. 5. ask. Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para: "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti." -Y. K. Karaosmanoğlu. 6. hlk. Uşak, hizmetçi, çoban.

Kişi Adları Sözlüğü

Bedel anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. Değer, fiyat, kıymet. 2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık.3. Eşit, denk.

Türkçe - İngilizce

bedel anlamı
isim
1) price
2) worth
3) consideration
4) compensation
5) pay
6) equivalent
7) substitute
8) offset
9) rate
10) requital
11) forfeit
12) quittance
13) quid pro quo
14) purchase money
15) wages
sıfat
1) worth
2) substitutional

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

bedel anlamı
Merdiven, merdiven basamağı.

*Havza -Samsun
-Amasya ve çevresi
*Zile -Tokat

bedel anlamı
Uşak, hizmetçi, çoban (bir ücret karşılığı çalışan).

*Eğridir köyleri -Isparta
Çamköy *Gölhisar, Güney *Yeşilova -Burdur
*Tavas köyleri, *Acıpayam çevresi, *Sarayköy köyleri, Kösten, Tekke -Denizli
Eymir, Çulhan *Bozdoğan, -Aydın
Kozanlı, Balabanlı *Ödemiş, Falaka, Furunlu *Bayındır, Tepeköy *Torbalı, Kemalpaşa *Armutlu, *Söke -İzmir
-Erzincan ve köyleri
Ortaköy *Şarkışla -Sivas
Kasanlar, *Milas, Dont *Fethiye, *Yatağan -Muğla köyleri

bedel anlamı
Erkeğin kız tarafına evlenirken verdiği para.

Sücüllü *Yalvaç -Isparta

bedel anlamı
Kendisine miras kalan kimse, vâris: Babanın bedelisin.

İshaklı *Bolvadin -Afyon

bedel anlamı
Askerlik vazifesi için öden para

Çüngüş, Çermik Diyarbakır

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Bedel anlamı
Sivas ili, Direkli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

bedel eş anlamlısı

değer
is. 1. Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet, valör. 2. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha: "Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu." -N. Hikmet. 3. Yüksek ve yararlı nitelik. 4. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse: "Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir." -İ. O. Anar. 5. fel. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. 6. mat. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. 7. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü: "Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim!" -A. Kabaklı.
denk
(I) is. 1. Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri: Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut. 2. Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmasıyla oluşan yük, balya: "Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor." -Y. Z. Ortaç. 3. fiz. Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler.
denk
(II) sf. 1. Ağırlık bakımından eşit olan. 2. is. esk. 0,80175 g olan ağırlık ölçü birimi. 3. mec. Uygun, nitelik yönünden eşit: "Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi" -Halk türküsü.
eşit
sf. 1. Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey), müsavi: "Bunlar bastonlarına dayanarak hep eşit adımlarla yürürler." -S. Birsel. 2. Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan (kimse): "Herkes ... kanun önünde eşittir." -Anayasa.
fiyat
is. 1. Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha: "Fiyatı her ne ise derhâl tediye ederim." -N. Hikmet. 2. ekon. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı. 3. ekon. Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki: "Fiyat yükselişlerini de beş yüz mislinde durdurmayı bildi." -N. F. Kısakürek.
kıymet
is. Değer: "Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum." -R. E. Ünaydın.

"bedel" için örnek kullanımlar

Ama bedel ödemeyi göze alamazsanız zaten hiçbir şey yapamazsınız.
But I can not do anything anyway If you do not afford to pay the price.
Kaynak: yenibursa.com
2B arazilerinin satışı Antalya'da rayiç bedel tartışmasını devam ediyor.
2D continues the discussion of land for sale in Antalya, at fair value.
Kaynak: aksam.com.tr
Dışarıda hesap yapanlar, bu savaştan rant elde edenler bedel ödememişlerdir.
Outside the account Those who did not pay the price of this war, those who exploit.
Kaynak: haber3.com
Bizler bu emsalsiz marşa sahip olmak için çok bedel ödedik.
We have paid the price for it to have a unique starter.
Kaynak: haber3.com

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.