They've forgotten to
inform the rest of the cast about opening night.
Onlar açılış gecesi ile ilgili döküm geri kalanı bilgilendirmek için unuttum.
Kaynak: smh.com.auNews 13 is always on your side with reports that protect and
inform.
Haber 13 korumak ve bilgilendirmek raporları ile her zaman yanınızda olduğunu.
Kaynak: wgme.comEven if you are on the register it is normal practice for doctors to
inform your relatives.
Eğer kayıt üzerinde bile sizin akrabalarına haber doktorlar için normal bir uygulamadır.
Kaynak: webmd.boots.comShe failed to
inform Ms Renshaw of this practice.
O bu uygulamanın Ms Renshaw bilgilendirmek için başarısız oldu.
Kaynak: examiner.com.au(to
inform) in the sense of "to give form to the mind", "to discipline", "instruct", "teach": "Men so wise should go and
inform their kings
Kaynak: Information