Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

germek ne demek?

 - 3 sözlük, 6 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

germek, -er anlamı
(-i) 1. Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek: "Yayı daha germe / Kıracaksın." -B. Necatigil. 2. (-i, -e) Gergin bir şeyle örtmek. 3. Kol, bacak, uzatmak. 4. mec. Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek.

Türkçe - İngilizce

germek anlamı
fiil
1) stretch
2) tighten
3) stretch out
4) strain
5) tighten up
6) tense
7) distend
8) string
9) bag
10) draw
11) rack
12) lift
13) span
14) sprawl out
15) stay
16) hang on
17) tauten

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

germek anlamı
Kapamak: Kapıyı ger kedi girmesin.

Kuşbaba *Bucak -Burdur
Şeydiler -Muğla

germek anlamı
Yok olmak.

*Bornova -İzmir

germek anlamı
Sıkıntı vermek.

-Kastamonu ve çevresi

germek anlamı
(Perde) çekmek // gerdek: zifaf gecesi, zifaf hâli // gerdegâ girmek: zifafa girmek

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

germek eş anlamlısı

bacak
is. 1. anat. Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü: "Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu." -P. Safa. 2. anat. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. 3. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak: "İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar." -L. Tekin. 4. Oyun kâğıtlarında oğlan, vale.
kol
is. 1. anat. İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm. 2. Vücudunun bu bölümünü saran bölümü: "Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu." -O. C. Kaygılı. 3. Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça. 4. anat. Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü. 5. bit. b. Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal. 6. müz. Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü. 7. Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça. 8. Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım, şube, branş: Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları. 9. tar. Karakol: "Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi." -R. H. Karay. 10. İş takımı, ekip, grup: "Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı." -S. F. Abasıyanık. 11. ask. Kanat: Sağ kol. Sol kol. 12. Dizi, düzen: Yürüyüş kolu. 13. den. Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri.
uzatmak
(nsz) 1. Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak: Saç uzatmak. Tırnak uzatmak. 2. (-i) Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek: "Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar." -M. Ş. Esendal. 3. (-e) Bir şeyi vermek için birine yöneltmek: "Şu köşe rafında toz şeker kutusu var, uzatıver bana." -A. Gündüz. 4. Germek: İp uzatmak. 5. Konuşmayı sürdürmek: "Her iki odadan üçer beşer kişi lakırtıyı uzattılar." -M. Ş. Esendal. 6. (-e) Vermek, göndermek: Can, topu Zeki'ye uzattı.. 7. (-i) Süreyi artırmak, temdit etmek: "Yıllardır beklediği bu zevkli anları mümkün olduğu kadar uzatmak istediği her hâlinden belliydi." -İ. O. Anar.

"germek" için örnek kullanımlar

Bu sırada itfaiye ekipleri binanın altına tedbir amaçlı branda germek istedi.
In the meantime, under the action of the building for firefighters wanted to stretch canvas.
Kaynak: sabah.com.tr
Başbakan Erdoğan kimleri ayağa kaldırmak, kimlere kol kanat germek istemektedir?
Prime Minister Erdogan, who raise, to whom they would like to stretch your wing?
Kaynak: hurriyet.com.tr
Başbakan Erdoğan kimlere kol kanat germek istemektedir.
Who is the Prime Minister wants to stretch a wing.
Kaynak: farklihaber8.com
Eski Altaycada ve Eski Moğolcada yaymak, germek anlamları içeren bir köktür. Aynı zamanda saldırmak anlamını da içerir. Tarkan/Tarhan
Kaynak: Tarkan (savaşçı)
Optimist yelkenin kesiminden dolayı yelkeni germek amaçlı görev alır. Gönderin bir ucu, en üst köşe olan Pik köşesinde bulunan ipe takılır
Kaynak: Açevela gönderi
Boş almak : Gevşek bir halatı germek için fazlasını çekmek: Boş vermek : Halatı kaçırmak: Branda : Eskiden yelken yapılan bir cins kumaş ya
Kaynak: Denizcilik terimleri
Kumaş germek için kullanılan gergi fırçaları buna örnektir. Kumaş,silindirlere sarılan uzun şeritler halinde dokunur. Silindire sarılma
Kaynak: Fırça
resimleri yapmaktadır. Kurgusal asistanı Ken ise boyaları karıştırmak, tuvalleri germek, astar boyalarını atmak gibi işleri yerine getirir.
Kaynak: Kırmızı (oyun)
Dizginleri germek de atın rahat olmasını engeller. Acemi biniciler ayağının tümünü üzengiye yerleştirir ve böylece kendilerini daha güvende
Kaynak: Binicilik
Esneklik enerjisi, bir yayı sıkıştırmak veya germek için gereken iş olarak tanımlanır. Bir yay veya Hooke yasası na uyan diğer herhangi
Kaynak: Enerji biçimleri
İnfaz Yöntemleri ve İdam Cezası: Çarmıha germek Ezmek Kasıtlı olarak bir hastalık bulaştırmak. Bağırsaklarını çıkarmak Parçalara ayırmak
Kaynak: İşkence

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.