Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gömlek ne demek?

 - 6 sözlük, 7 sonuç.

BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü

gömlek anlamı
Yağlı güreşte ve karakucakta güreşçiler arasındaki teknik, güç ve ağırlık farkını belirten ölçü.

BSTS / Kitaplıkbilim Terimleri Sözlüğü

gömlek anlamı İng. book jacket, book cover
Ciltli ya da karton kapaklı kitaplarda, cildin ya da kapağın üzerine geçirilen koruyucu ve genel olarak ilgi çekici kâğıt kap.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

gömlek anlamı Osm. kamis Fr. tunique
(biyoloji)

Güncel Türkçe Sözlük

gömlek, -ği anlamı
is. 1. Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya Yarım kollu, yakalı giysi: "Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı." -S. F. Abasıyanık. 2. Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon. 3. Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı: "Don ve gömleği ile fırlamış erkekler kapıların önlerinde giyiniyorlardı." -A. H. Tanpınar. 4. Kitap kapağına geçirilen kap, kılıf: "İplik dikiş, karton kapak ve beş renkli kuşe gömlek içinde çıkacak olan ... kitaplığımızın en değerli eserleri arasında yer alacaktır." -Y. Z. Ortaç. 5. Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf. 6. Dosya kartonu. 7. Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar. 8. mec. Göbek, batın: İki gömlek yukarı dedesi filancadır. 9. mec. Basamak, kat, derece: "İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." -S. Birsel.

Türkçe - İngilizce

gömlek anlamı
isim
1) shirt
2) tunic
3) blouse
4) tunica
5) slough
6) shimmy
7) sark

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

gömlek anlamı
Su kovası

Yukarıkale *Koyulhisar -Sivas

gömlek anlamı
Bakraç.

Bahtıllı *Simav -Kütahya

gömlek eş anlamlısı

basamak
is. 1. Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri: "Koşarak basamaklara yürüdü, merdivenleri bir solukta çıktı." -P. Safa. 2. Derece, aşama, kerte, evre. 3. mec. Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer: "Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak." -H. E. Adıvar. 4. mat. Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane: Onlar basamağı. Yüzler basamağı. 5. mat. Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti.
batın
is. esk. 1. Karın. 2. top. b. Kuşak: O, dördüncü batından dedesi oluyor.
bâtın
is. (ba:tın) 1. İç. 2. sf. Gizli, görünmeyen.
derece
is. 1. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe: "Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı." -Ö. Seyfettin. 2. e. Denli, kadar: "Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti." -E. E. Talu. 3. fiz. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri: Sıcakölçerin dereceleri. 4. fiz. Sıcaklıkölçer: "Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi." -N. Hikmet. 5. kim. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. 6. mat. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi: Dik açılar doksan derecedir. 7. sp. Başarı gösterme.
göbek
is. 1. İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk: "Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." -Z. Selimoğlu. 2. Yağ bağlamış şişman karın: Göbeğini eritmek için her sabah bir saat yol yürür. 3. Şehir, ülke vb.nin orta kısmı: "İsviçre'nin göbeğinde, nerde ise bilmem kaçıncı Türk Moskof muharebesi patlamak üzere idi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı. 5. Bahçe, halı, tavan, tepsi vb. süslü şeylerin ortalarındaki biçim: Bu halının göbeği pek zarif. 6. Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada. 7. Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri. 8. Değirmen taşının ortası. 9. Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva. 10. anat. Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer. 11. top. b. Kuşak, nesil, batın: "Temiz bir isim, züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir." -R. N. Güntekin. 12. tek. Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.
kat
(I) is. 1. Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü: "Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey: Bir kat yufka, bir kat peynir. 3. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. 4. Giyeceklerde takım: "Birer kat elbise ile kalacağız." -A. Gündüz. 5. Apartman dairesi. 6. Ön, yan: "Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır." -S. Birsel. 7. Huzur. 8. Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı: Kumaşın katı. 9. Makam, mevki. 10. Kez, defa, misil: Bu, ondan iki kat pahalı. 11. jeol. Katman. 12. mat. Tekrarlanan bir sayının toplamı: 6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.
kat
(II) is. esk. 1. Kesme, kesilme. 2. İlgiyi kesme. 3. Sonuca bağlama, bitirme. 4. ed. Kesme.
kombinezon
is. 1. Bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme. 2. Kadınların giydikleri kısa ve kolsuz iç çamaşırı: "Meçhul kadın, piyanoya doğru hayretle bakarak ellerini kombinezonun omuz başlarına götürür." -N. F. Kısakürek.

"gömlek" için örnek kullanımlar

Gerçek şu ki; Schalke Galatasaray'dan bir gömlek üstün bir takım.
The truth is, a number of outstanding FC Schalke Galatasaray shirt.
Kaynak: fotomac.com.tr
8 kamu görevlisinin 6'sında farklı renkte olsa bile kareli gömlek vardı.
6 of 8 different colors, even if the public official had a plaid shirt.
Kaynak: hurriyet.com.tr
1909'da ise Manhattan'da 20 bin gömlek işçisi kadın grev yaptı.
In 1909, 20 thousand shirt in Manhattan women workers went on strike.
Kaynak: evrensel.net
Hazır elbise, pijama, çorap, gömlek, yelek, hırka gibi şeyler satarlardı.
Ready-made clothes, pajamas, socks, shirts, vests, cardigans and sold things like.
Kaynak: kadinhaberleri.net
Zincir gömlek (diğer adıyla gömlek zırh veya hauberk) örme zincir den yapılmış bir gömlek tir. Bu zırh çeşidi genelde, uyluğun ortalaına
Kaynak: Zincir gömlek
Aloha gömlek genellikle Hawaii gömlekleri için kullanılmaktadır ve Hawaii çıkışlı bir gömlek biçimidir. Hawaii imalat sanayinin önde
Kaynak: Aloha gömlek
Bilbo'nun Frodo'ya hediye ettiği mithril gömlek, cüceler tarafından yapılmıştı. Dáin'in halkı ise bacakları için metal hortumlar
Kaynak: Orta Dünya savaş aletleri
Özellikle gömlek yapımında kullanılır. İlk üretimi ortaçağ 'da tekstili ile ünlü Poperinghe kasabasındadır. 1309 - 1377 yılları
Kaynak: Poplin
Elbise askısı, gömlek , tişört , ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabı na ya da duvar askısına asılması için
Kaynak: Elbise askısı
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.