Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kesim ne demek?

 - 14 sözlük, 27 sonuç.

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı İng. segment Fr. segment
Bir izlenceyi oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan her biri. Kesimlerin tümü sürekli olarak bellekte bulundurulabilir ya da daha az bellek sığası kullanmak bakımından, sürekli olarak bellekte bulunan bir ana kesimce çağrılan yerpaylaşır kesimler tanımlanır.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı İng. sector
Bir ekonomide üretim, mülkiyet yapısı, kayıt Altına alınma gibi ölçütler dikkate alınarak benzer özelliklere göre sınıflandırılan bölümlerin her biri.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı
fasıl (bakınız» ayırım).

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı İng. cutting, breaking down Osm.kesme Alm. Schnitt-(bearbeitung), "Cutting" Fr. découpage
Sinem. Bir filmin kaba kurgusuna hazırlık olarak kesilmesi işi.

BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı Osm. Mukataa
1- Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi. 2- Osmanlı İmparatorluğunda Tuna kuzeyindeki ülkeler ile Irak ve Basra halkının tüm vergiler yerine toptan ödedikleri vergi.

BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı
bakınız» meclis.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı
bakınız» kesme.

BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü

kesim anlamı Osm. kıta Fr. stance
1. Bir koşuğun 3,4 ve daha çok dizeli bölümü. 2. Dört dizeli bir divan koşuğu biçimi. Genel olarak ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı, birinci, üçüncü dizeleri özgürdür. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olanlar da vardır. Altıncı, onuncu dizeye dek uzamış olanlar da bulunur.

Güncel Türkçe Sözlük

kesim anlamı
is. 1. Kesme işi. 2. Bölüm, parça, kısım, sektör: "Vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği ... kanunla düzenlenir." -Anayasa. 3. Bölge. 4. Kesme zamanı: Ders kesimi. 5. İşaretlenmiş belli yer: Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı. 6. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason. 7. tar. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa. 8. hlk. Boy bos, endam. 9. hlk. Pazarlık, anlaşma.

Kişi Adları Sözlüğü

Kesim anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. İki taraf arasındaki kararlaştırılan şey. 2. Biçim, endam, boy bos. 3. Bölüm, parça. 4. Yeryüzündeki sel yarıntıları. 5. Ürün kaldırma mevsimi.

Tarama Sözlüğü

kesim anlamı
1. İki taraf arasında kararlaştırılan şey. 2. Şekil, biçim, endam. 3. Kısım, parça. 4. Muayyen bir vergi

Türkçe - İngilizce

kesim anlamı
isim
1) cutting
2) cut
3) slaughter
4) section
5) part
6) fraction
7) phase

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kesim anlamı
1. Pazarlık, anlaşma. 2. Son söz : Bunun kesimi neyse onu söyle. 3. Oranlama, tahmin. 4. Yazın inek ve koyunu ürününü paylaşmak üzere bakıcıya vermek : Bu yaz inekleri kesime vermiyeceğiz.
kesim anlamı
1. Biçim : İri kesimli. 2. Boy boş.
kesim anlamı
1. Kadar, derece : Ufacık çocuk bu kesim dövülür mü? 2. Bölüm, kısım.
kesim anlamı
Sel yarıntıları.

Kurtköyü -Kastamonu

kesim anlamı
Dört dönümlük toprak alan.

Dallıca *Nazilli -Aydın
*Mudanya -Bursa
-Sinop
*Çarşamba -Samsun
-Malatya
Çepni *Gemerek -Sivas

kesim anlamı
Belli, kesin ücret.

-İzmir
-Balıkesir
*Akyazı -Sakarya
-Bolu
-Çankırı
*Taşova -Amasya
-Trabzon
-Rize
Çayağzı *Şavşat -Artvin
Eşke *Divriği -Sivas
-Niğde

kesim anlamı
Ürün kaldırma mevsimi.

-İstanbul

kesim anlamı
Gelinliğin kesim günü

Ovacık, *Tavas -Denizli

kesim anlamı
2. Değer, eder. 3. Ücret.
kesim anlamı
Beden yapısı: Kesimleri yiri bi uşak.

Güneyce *İkizdere Rize

kesim anlamı
Sözleşme, nikâh, kesim kesmek

Erzurum

kesim anlamı
Sözleşme. || kesim kesmek: sözleşmek || kesim nikah: evlenen kız için oğlan tarafıyla yapılan ödeme anlaşması

Erzurum

kesim anlamı
Mihr, düğün öncesi iki tarafın alınacak takı üzerinde anlaşması

Urfa

kesim anlamı
Kesim, kesme

Uşak

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Kesim anlamı
Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

kesim eş anlamlısı

anlaşma
is. 1. Anlaşmak işi: "Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu?" -N. Uygur. 2. Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant, konvansiyon: "Ukrayna ile Türkiye arasında anlaşma yapıldı." -N. Hikmet. 3. Sözleşme: "Babasıyla arasında gizli bir anlaşma vardı." -A. Ümit.
bölge
is. 1. Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka: "Maddeden mi nereden geldiği belirsiz olan bu kıymet son tahminime göre bazı bölgelerin toprak mahsulündendir." -N. F. Kısakürek. 2. Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye: "Özellikle kıllı bir bölgeden açtığı deliği de maharetle diktikten sonra cesedi teşrih masasından alıp ona kendi yabanlık elbiselerini giydirdi." -İ. O. Anar.
bölüm
is. 1. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım: "Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." -A. Ağaoğlu. 2. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. 3. mec. Çağ, devir: "O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar." -Y. Z. Ortaç. 4. biy. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. 5. eğt. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. 6. mat. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.
endam
is. (enda:mı) Vücut, beden, boy bos: "Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı." -A. Gündüz.
fason
is. 1. Kesim. 2. tic. Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan mal, fason mal.
kısım
is. 1. Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim: "Şimdi hayatının rol oynamaya lüzum görmediği kısımlarına yani onun ev hayatına geliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Bir cinsten veya meslekten olanların tümü: "Kadın kısmı tutunacak yer ister, güvenecek yer ister." -Z. Selimoğlu. 3. Kol: Bankanın kambiyo kısmında çalışıyorum.
mukataa
is. (muka:taa) tar. Kesim.
parça
is. 1. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey: Yolun bu parçası bozuk. 2. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime: "Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır." -H. Taner. 3. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül: On parçadan yapılmış bir oda takımı. 4. Tane: Üç parça elbiselik kumaş. 5. Pasaj: "Hayatımın en acı ve tatlı saatleri bunun başında geçti, eserimin en güzel parçalarını onun kenarında yazdım." -R. N. Güntekin. 6. Müzik eseri. 7. Nesne: "Bu defaki gidişimizde, eşyamızın arasında taç gibi değerli bir parça da vardı." -A. Kutlu. 8. mec. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz: "Bir çoban parçasısın, olmasa bile koyun / Daima eğeceksin başkalarına boyun." -K. Kamu. 9. argo Güzel, alımlı kız veya kadın.
sektör
is. 1. Bölüm, kol, dal, kesim: Özel sektör. 2. Aynı işi yapan topluluk. 3. bl. Manyetik tamburun, manyetik diskin veya bir disk paketinin üzerindeki, veri ortamının önceden belirlenmiş açılı yer değiştirmesi sırasında manyetik kafaların erişebildiği, bir iz veya bant parçası.

"kesim" için örnek kullanımlar

Gürses'i her kesim dinliyordu, Rock da söylemişti, pop da söylemişti.
Gürses listening to each segment, Rock also said that, pop that, too.
Kaynak: sabah.com.tr
Hâlbuki süt bankacılığı ile bizzat Müslüman kesim hedeflenmektedir.
Whereas milk banking sector itself is targeted Muslims.
Kaynak: timeturk.com
Estetik ameliyatlar günümüzde her kesim insan tarafından talep ediliyor.
Cosmetic surgery is now required by all segments of people.
Kaynak: takvim.com.tr
SB dışında 4 binden fazla hekim var, en mağdur edilen kesim bu kesimdir.
There are more than a thousand physicians outside of SB 4, the cutting of the victims of this cut.
Kaynak: medimagazin.com.tr
Bozuk kesim (ing. bad sector) veri depolama aygıtlarında fiziksel hasara uğrayarak işlevini yitiren kesim lerdir. Veri depolama
Kaynak: Bozuk kesim
Küme, bilgisayar da, veri depolama aygıtlarının iz-kafa-kesim şeklinde üç parametre ile verinin fiziksel yerinin belirtildiği sistemde
Kaynak: Küme (bilgisayar)
Bozuk kesim (ing. bad sector) veri depolama aygıtlarında fiziksel hasara uğrayarak işlevini yitiren kesim lerdir. Veri depolama
Kaynak: Bad sector (HDD)
Makastar, kesim ustasıdır. Konfeksiyon , çeyiz , mensucat , triko piyasalarında çalışır. bir kalıp ve buna göre kesim ve kesilen parçaların
Kaynak: Makastar
Musevi likte yenilmesi serbest olan hayvanlar ile ilgili kesim kurallarına Şehita adı verilir. Musevilik te bir hayvanın etinin
Kaynak: Şehita
OEM kelimesinin anlamı kullanıcılara öyle empoze edilmiştir ki, büyük bir kesim OEM deyince aklına hemen markasız ve kalitesiz ürün gelir.
Kaynak: Orijinal ürün üreticisi
Burda, şu an itibariyle 89 üzerinde ülkede 16 farklı dilde yayınlanan kadın giyimi üzerine pratik modelistlik kesim ve dikim şablonları
Kaynak: Burda (dergi)
Bolşevist Rusya veya Bolşevik Rusya Rus İç Savaşı sırasında bolşevik kesim için kullanılan ortak bir terimdir. Özellikle Ekim Devrimi
Kaynak: Bolşevik Rusya
Genel olarak tıbbi amaçla (cerrahi de), ve kimi zaman çeşitli sanat ve zanaatlerde kesim yapmak için kullanılan ufak bıçak. Neşter, sivri
Kaynak: Neşter
Markiz (sanat) Mücevherlerin bilindik kesim şekline denir. Ayrıca, kamusal yapıların ana giriş (cümle) kapısında bulunan saçak, sundurma
Kaynak: Markiz
Noin-Ula Kurganı (Noyon-Uul), Moğolistan 'ın kuzey kesim inde Noin-Ula 'de bulunan Hiung nu lara ait sanat eser lerinin orta ya çıkar
Kaynak: Noin-Ula Kurganı
MaxBlast, Seagate Technology LLC 'nin bilgisayarlara düşük seviye format, bozuk kesim onarımı gibi işlemlerin yapılabilmesi için düşünülmüş
Kaynak: Maxblast
Sosyal paylaşım siteleri insanların internet ağı üzerinde belli bir kesim veya tüm insanlara hizmet vermek üzere kurulmuş kullanıcıların
Kaynak: Sosyal paylaşım sitesi
Kemper Werth, Almanya 'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde Sieg nehrinin Ren 'e döküldüğü kesim. " "Pfaffenmütze" olarak da anılan
Kaynak: Kemper Werth
Vektör otoregresif modeller, İçsel değişkenlerin cari değerlerinin, içsel değişkenlerin geçmiş dönem değerleri ve kesim noktası ile
Kaynak: Vektör otoregresif modeller
Kõrgessaare, Estonya 'nın Hiiu iline bağlı dört kırsal kesim belediyesinden biridir. Hiiu 'nun merkezi Kärdla 'ya 17 kilometre
Kaynak: Kõrgessaare
Emmaste, Estonya 'nın Hiiu iline bağlı dört kırsal kesim belediyesinden biridir. 197 kilometrekarelik yüzölçümü ile Emmaste, Hiiu 'nun 40
Kaynak: Emmaste
Şehirdeki sağlıksız kesim işlerine son vermek için cumhuriyetin ilk yıllarında inşa edilmiş ve yapıldığı dönemde Balkanların en modern
Kaynak: Kanara Binası

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.