Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kesilmek ne demek?

 - 6 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

kesilmek anlamı Osm. tahassür etmek Fr. coaguler (se)
(süt) (tarım)

Divanü Lügati't-Türk

kesilmek anlamı
kesilmek

Güncel Türkçe Sözlük

kesilmek anlamı
(nsz) 1. Kesme işi yapılmak. 2. Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak: "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." -N. Cumalı. 3. Gibi olmak, benzemek, dönmek: "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." -R. N. Güntekin. 4. Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek. 5. Dinmek: "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." -N. Cumalı. 6. Sona ermek: "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." -H. R. Gürpınar. 7. Akmamak: Su kesilmek. 8. Akım gelmez olmak: "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" -R. N. Güntekin. 9. Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil: "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. Son veya aralık verilmek: "Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor?" -A. Kutlu. 11. Kendini herhangi bir şey gibi göstermek: "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." -A. Gündüz. 12. Tutulmak, kapatılmak. 13. Makaslanmak. 14. Durmak: "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." -P. Safa. 15. (-den) Yoksun kalmak: "Çocuk yiyip içmeden kesildi." -R. N. Güntekin. 16. Sünnet olmak: "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." -M. İzgü. 17. argo Çok beğenmek, çok hoşlanmak.

Tarama Sözlüğü

kesilmek anlamı
Ayrılmak, uzaklaşmak, ilgiyi kesmek, vazgeçmek

Türkçe - İngilizce

kesilmek anlamı
fiil
1) be cut
2) sour
3) curdle
4) cease
5) turn sour
6) go sour
7) clot
8) set
9) stop
10) become
11) be interrupted
12) close down
13) die away
14) die down
15) drop
16) dry up
17) go down
18) go off
19) intermit
20) let up
21) shear
22) surcease

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kesilmek anlamı
Süt, ayran bozulmak, ekşimek.

Salman *Akkuş -Ordu
Nefsiköseli *Görele -Giresun
*Maçka -Trabzon

kesilmek anlamı
Şıra kaynadıktan sonra içinde bulunan pekmez toprağı dibe çökmek, durulmak: Şire kesildi mi?

Çorum

kesilmek anlamı
Kurban olmak

Rize

kesilmek anlamı
Doğranmak, kesilmek

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

kesilmek anlamı
(süt) Bozulmak

Adana, Osmaniye

kesilmek eş anlamlısı

benzemek
(-e) 1. İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak: "Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." -A. H. Tanpınar. 2. Sanısını uyandırmak, gibi görünmek: "Bu zavallı çokça içmişe benziyor, gözleri buğulanmış, biraz da kaymış." -M. Ş. Esendal.
dinmek
(nsz) 1. Sona ermek, bitmek, durmak: "Gözyaşlarım dindi, ferahladım, eski hayatıma kavuştum." -Y. K. Beyatlı. 2. Kar ve yağmurun yağması, rüzgârın esmesi kesilmek veya durmak: "Dinmiş lodosların uğultusu içinde / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı" -O. V. Kanık.
dönmek
(nsz) 1. Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek: "İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum." -Y. Z. Ortaç. 2. (-den, -e) Geri gelmek, geri gitmek: "Ertesi gün aynı yoldan Bodrum'a döndük." -Halikarnas Balıkçısı. 3. (-e) Yönelmek: "Babam birdenbire bana döndü." -S. F. Abasıyanık. 4. (-i) Sapmak: "Gülümseyerek bir köşeyi döndü." -P. Safa. 5. (-e) Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek: "Dikmen yolları, mabede adak için gidenlerin yollarına dönmüştü." -A. Gündüz. 6. Sınıfta kalmak: Çocuk çalışmazsa bu yıl döner. 7. (-e) Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek: "Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar." -R. N. Güntekin. 8. (-de) Belirli bir yerde dolaşmak. 9. (-de) Kendini bir yandan bir yana çevirmek: Yatağında sabaha kadar dönüp durdu. 10. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek. 11. (-e) Söz konusu etmek, hatırlamak: "Biz yine onun gençliğine, lise öğretmeni olduğu zamana dönelim." -H. Taner. 12. (-e) Bırakılan bir konu veya işe başlamak. 13. mec. Hileyle, gizlice yapılmak: "Burada bir şeyler oluyor, bir şeyler dönüyor ama anlayamıyorum." -R. H. Karay. 14. din b. İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek: "... annesinin İtalyan Yahudisiyken döndüğünü söylemişti." -Ö. Seyfettin.
durmak
(nsz) 1. Hareketsiz durumda olmak: "Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. İşlemez olmak, çalışmamak: "Bileğimdeki saat durmuş." -A. Gündüz. 3. Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek: "Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim." -N. Cumalı. 4. Dinmek, kesilmek: Yağmur durdu. 5. Varlığını sürdürmek: Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor. 6. Var olmak: Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim? 7. Beklemek, dikilmek: "Oturacak değil, ayakta duracak yer yok." -R. N. Güntekin. 8. Yaşamak: Anneannen duruyor mu? 9. Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak: Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu? 10. Kalmak: "Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış!" -M. Yesari. 11. Bir yerde olmak veya bulunmak: "Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu." -T. Buğra. 12. Belli bir durumda, bir görevde bulunmak: "Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum." -H. Taner. 13. Ara vermek: Sabahtan beri hiç durmadım. 14. Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek. 15. (yar) Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi.
ekşimek
(nsz) 1. Ekşi duruma gelmek: Yoğurt ekşidi. 2. Bozulmak: "Tepside bir bardak ekşimiş süt, bir çürük yumurta ve iki dilim siyah ekmek vardı." -N. Hikmet. 3. Mayalanmak: Hamur ekşidi. 4. argo Utanmak, mahcup olmak. 5. argo Sırnaşmak, ısrar etmek. 6. hlk. Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak: "Çardak'tan Rabiye'nin çıktığını görünce Bekir'in yüzü ekşidi." -N. Cumalı.
kapatılmak
(nsz) 1. Kapatma işine konu olmak veya kapatma işi yapılmak: "Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." -A. Ş. Hisar. 2. Ortadan kaldırılmak, feshedilmek: Tekke ve zaviyeler kapatıldı. 3. Bir yerde tutulmak, hapsedilmek: "Derken balıkçı öfkeyle ayağa fırladı, kafese kapatılmış bir kaplan gibi dolandı güvertede" -A. Erhat.
makaslanmak
(nsz) 1. Makas almak işine konu olmak: "Yanakları sert parmaklarla makaslanmış gibi parça parça kızarıp sararıyor." -R. N. Güntekin. 2. Kesilmek: Bu film makaslanmış.
süt
is. 1. Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı. 2. bit. b. Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su. 3. Erkek balığın tohumu. 4. Süte benzeyen her türlü sıvı: Acı badem sütü. 5. argo Benzin, mazot.
tutulmak
(nsz) 1. Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak: "Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." -E. E. Talu. 2. Ay ve güneş tutulma olayına uğramak. 3. Ünlü olmak, meşhur olmak. 4. Tutuk duruma gelmek. 5. Kapatılmak, sarılmak: "Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler." -İ. O. Anar. 6. Bir organ veya bir şey hareket edemez olmak: "Konuşmak için dilim, yazmak için kalemim tutuldu." -F. R. Atay. 7. (-e) Birine tutkun olmak, sevmek. 8. (-e) Bir işe veya birine canı sıkılmak: "Sen filozof geçinen ukala bir adama benzersin. Bak, ben böyle şeylere fena tutulurum." -H. Taner. 9. (-e) Yakalanmak: "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu." -N. Cumalı. 10. sp. Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak.

"kesilmek" için örnek kullanımlar

Schalke'nin Drogba'nın oynatılmasını UEFA'ya şikayet etmesinin ardından yeni iddialarda kesilmek bilmiyor.
Following complaints to UEFA Schalke play Drogba does not cut the new claims.
Kaynak: spor.gazetevatan.com
Bir nesne kesilmek istendiğinde kamanın keskin ucu bu noktaya konulur ve üst kısmına sert bir cisimle vurularak basınç oluşturulur
Kaynak: Kama
Ayrıca, yaklaşık bir ay önce Bakü'de kurulan Türkiye Komünist Partisi 'nin de Anadolu'da önü kesilmek istenmişti. Türk Komünist
Kaynak: Türkiye Komünist Fırkası
21 yaşında geçirdiği kalp rahatsızlığı ve II. Dünya Savaşı nedeniyle kariyeri sık sık kesilmek zorunda kaldı. Futbolu bıraktıktan sonra
Kaynak: Edmund Conen
"yarın kesilmek"), ökaryotik su yosunları nın fitoplankton ları oluşturan temel gruplarındandır. Diyatomeler, silisli sert kabukları olan
Kaynak: Diyatome
Yayınlanan Acta 'sına (kamu tutanağı) göre, dövülmüş, demir dokumacı taraklarıyla saldırılmış ve başı kesilmek suretiyle şehit edilmiştir
Kaynak: Sebasteli Vlas
Yakalanan Suudi liderler İstanbul 'a gönderildi ve burada kafaları kesilmek suretiyle idam edildi. Bu savaşta Necit gibi zorlu bir
Kaynak: Nejd Seferi
Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak Eli ayağı kesilmek : Coşkudan uzak kalmak, yorulmak El içine çıkamamak : Başkalarından
Kaynak: Aşağıçaybelen, Bayat
Bu sürgü taşları birkaç örnek dışında yerinde kesilmek suretiyle yapılmıştır. Yeraltı şehirlerindeki bir diğer kapı çeşidi de ahşap
Kaynak: Kapadokya'daki yeraltı şehirleri
Geçmişte çok geniş bir alana yayıan köy ormanı,zaman içinde kesilmek sureti ile küçülmüştür. Bugün bozuk şekilde çam,ardıç,meşe,palamut,
Kaynak: Karahasan, Zara
Gizlice kaçabilmek için dilenci kılığına giren Anthemius ihanet sonucu yakalandı ve Ricimer'in yeğeni Gundobad'ın emriyle başı kesilmek
Kaynak: Anthemius
Filmin tamamı 163 dakika sürmüş sinemaya aktarım sürecinde bir çok sahne kesilmek durumunda kalınmıştır. Film, yapımcı ekibin kendi öz
Kaynak: Hür Adam
Machine Head gitaristi Phil Demmel'in kalp sıkıntıları yüzünden gösteri kısa kesilmek zorunda kalındı.- Sonisphere 2010 : Sonisphere 2010
Kaynak: Sonisphere Festivali
Emekli Sandığı ile ilgilendirilip emekli kesenekleri bu derecelerden kesilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılan Devlet memurları ve
Kaynak: Türk pasaportu
Üretimi: Fakat bir kısmı da kesilmek zorundadır. Kesilmesi dikkat ve titizlik ister. Elmasların kıymeti dört faktörle ilgilidir: Kesilme,
Kaynak: Elmas
Sperry ve öğrencileri eğer beynin iki yarımküresi, corpus callosum (iki yarımküreyi birbirine bağlayan büyük sinir bandı) kesilmek
Kaynak: Roger Wolcott Sperry
Hayvancılık ; Kurban da kesilmek üzere yetiştiricilik yapılır. Köyün tümünde kapalı besicilik yapılır. Ancak köyün ileri gelenleri yarı açık
Kaynak: Çerçiler, Çarşamba
Hergün gençler Dehak'ın askerleri tarafından başlari kesilmek üzere götürülürken Kawa'nın aklına başkaldırı fikri gelir ve bu konuyu
Kaynak: Demirci Kawa Efsanesi
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.