Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dirlik ne demek?

 - 6 sözlük, 12 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

dirlik anlamı
Osmanlı İmparatorluğu'nda asker besleme yükümlülüğü karşılığında vergi toplama yetkisinin belirli kişilere verilmesi.

BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü

dirlik anlamı
Osmanlılarda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık, ya da bir yere bağlı gelir.

Güncel Türkçe Sözlük

dirlik, -ği anlamı
is. 1. Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim. 2. Huzur, erinç: "Madem birsin, birlik olsun / Dilde, dinde, milliyette / Murat et de dirlik olsun / Baştan başa cemiyette" -O. S. Orhon. 3. tar. Osmanlı Devleti'nde bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir: "Zaten onun için, hazinelerin, varlıkların, dirliklerin ne değeri vardır." -S. Ayverdi.

Kişi Adları Sözlüğü

Dirlik anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Huzur, erinç. 2. Yaşayış, sağlık, geçim.Cinsiyet: Erkek
1. Huzur, erinç. 2. Yaşayış, sağlık, geçim.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

dirlik anlamı
Sağlık.

*Alaşehir -Manisa
Yeniköy -Balıkesir
Tokat -Eskişehir
*Akyazı çevresi -Kocaeli
*Zile -Tokat
*Karadere -Rize

dirlik anlamı
Servet, varlık, geçimin yolunda olması.

-İzmir ve çevresi
Yeniköy -Balıkesir
Tokat -Eskişehir
Kızılçakçak *Arpaçay -Kars

dirlik anlamı
1. Bir ailenin yıllık, yiyecek içecek ve giyeceği. 2. Maaş.
dirlik anlamı
Hayvan yiyeceği, yem.

Elpen *Saimbeyli -Adana

dirlik anlamı
Birkaç kişinin yaptığı özel toplantı.

*Kuşadası -İzmir

dirlik anlamı
Mutluluk.

*Kula Manisa

dirlik anlamı
Dirlik, düzen

Uşak

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Dirlik anlamı
Trabzon ili, Sürmene ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

dirlik eş anlamlısı

erinç
is. Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur: "Değiliz, erinç içinde değiliz biz, erinç içinde olmayı da aramıyoruz, dilemiyoruz." -N. Ataç.
geçim
is. 1. Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet: "Geçimini dülgerlikle sağlardı." -N. F. Kısakürek. 2. Anlaşma, uyum: Aralarında geçim yok.
hayat
(I) is. (haya:tı) 1. Canlı, sağ olma durumu. 2. Yaşam: "Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım." -H. F. Ozansoy. 3. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı: Köy hayatı. Gece hayatı. 4. Meslek: "Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı." -R. N. Güntekin. 5. Geçim şartlarının bütünü: "Hayatımı yazılarımla kazanırım." -H. E. Adıvar. 6. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma: Bu köyde hiç hayat yok. 7. din b. Yazgı: Hayat onları bir türlü birleştirmedi. 8. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü: Ayda hayat yok. 9. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi: Atatürk'ün hayatı.
hayat
(II) is. hlk. 1. Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa. 2. Avlu. 3. Balkon. 4. Sundurma.
huzur
is. (huzu:ru) 1. Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç: "Fakat böyle bir zevk ve huzurun devam ve bekası olamaz." -N. F. Kısakürek. 2. Ön, yan, kat, makam, yamaç: "Ertesi sabah tutukluyu huzuruna çağırtıp ona düşüncesini söylediğinde hiç beklemediği bir karşılık aldı." -İ. O. Anar. 3. esk. Bir yerde bulunma: Bu sorunun konuşulması için sizin huzurunuz şarttır. 4. esk. Padişah katı: Huzura çıkmak.
sağlık
is. 1. Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet: Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı. 2. Sağ, canlı, diri olma durumu: "Hatta kilise yetkilileri onun sağlığından endişeye düştüler." -İ. O. Anar.
varlık
is. 1. Var olma durumu, mevcudiyet: "Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." -O. V. Kanık. 2. Var olan her şey: "Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı." -N. F. Kısakürek. 3. Para, mal, mülk, zenginlik, variyet. 4. Önemli, yararlı, değerli şey: "Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar." -Anayasa. 5. Ömür, hayat: "Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben." -A. K. Tecer. 6. Canlı varlıkların sayısal yoğunluğu veya dağılımı, popülasyon. 7. fel. Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey.

"dirlik" için örnek kullanımlar

Evet kardeşlik, huzur, birlik, dirlik ve huzur içinde yaşamak hepimizin isteği.
Yes, brotherhood, peace, unity, harmony and peace that we all desire to live.
Kaynak: haber3.com
Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik kazansın.
Separation Justice that the unity and harmony of people win.
Kaynak: boluolay.com
Neymiş efendim, her yerde kıyamet koparken, Şirince dirlik düzenlik içinde kalacakmış.
And what, sir, apocalypse broke out everywhere, Sirince's going to stay in regular harmony.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Kurumlar arasında iletişimin iyi olduğu ilçede dirlik, düzen, birlik ve beraberlik vardır.
To be better communication between agencies in the county harmony, order, unity and there.
Kaynak: gazetekars.com
Osmanlı Devletinde geliri 20bin ile 100bin akçe arasında olan dirlik lerdir.Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticilere ( hazine ve
Kaynak: Zeamet
Osmanlıda geliri 100bin akçaden fazla dirlik lerdir. Padişaha, hanedan üyelerine,veziriazama ,beylerbeyi ne,sancak beyleri ve üst düzey
Kaynak: Has
Aynı zamanda muhtar, genel yönetimin temsilcisi sıfatıyla da yasaları ve hükümet emirlerini halka duyurur, köy içinde dirlik ve düzen i
Kaynak: Muhtar
Fatih'in bu yolda ilk yaptığı iş paytahttaki dirlik defterlerine yalnız sipahilerin adını kaydettirmeyip, bu defterlere dirlik
Kaynak: Fatih Kanunnamesi
Arpalık, Bervech-i arpalık dirlik) veya Bervech-i arpalık ulûfe yoluyla ödenirdi. Bervech-i arpalık dirlik, belirli bir kaza veya sancağın
Kaynak: Arpalık Maaşı
Kaymakam, ilçede dirlik ve düzenliği sağlamakla yükümlüdür. Kaymakam ayrıca, yasa, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının
Kaynak: İlçe
Bunlardan biri, kamu düzenin korunması, yani toplumda güvenlik, dirlik ve sağlık şartlarının bozulmaması amacıyla yürütülen önleyici
Kaynak: Zabıta
oynadığı dizi trabzonun sürmene ilçesinin dirlik köyünde çekilmiştir Fadime ile İstanbul'dan gelen Levent'in ve ailelerinin hikâyesini anlatır.
Kaynak: Tatlı Bela Fadime
Halkın dirlik ve düzenliği bozulmuş. Can ve mal güvenliği kalmamış. Bu durumdan rahatsız olan halk,zamanın Muğla valisi Cevher Paşa'ya
Kaynak: Kızılcabölük, Tavas
Söylentiye göre, o dönemde iç karışıklıklardan bıkan halk kendilerini kurtaracak, ülkeye dirlik düzenlik getirecek kralın bir araba ile
Kaynak: Gordios
Bu fetihlerde büyük yararlılıkları görülen Paşayiğit Bey'e günümüzde adı Ömerbey olarak bilinen köy ve arazisinin dirlik olarak verildiği
Kaynak: Ömerbey, Uzunköprü
İsminin anlamına bakıldığında Ülkeyi dirlik ve düzen içinde tutan, geliştiren, uygarlığı yayan bir kişi olduğu ve bu ismin belki de bir
Kaynak: Bayındır Han
Büyük Selçuklu Devletinde "ıkta" adını alan ve daha sonraki süreçte "dirlik" olarak Türkçeleştirilen bu idari ve ekonomik sisteme bağlanan
Kaynak: Sipahi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.