Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

durum ne demek?

 - 14 sözlük, 17 sonuç.

BSTS / Ayaktopu Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. score Osm. skor Alm. Punkt
Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.

BSTS / Cimnastik Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. position Alm. Stellung Fr. pose
Vücudun, herhangi bir bölümü üzerinde, alıştırma için aldığı biçim.

BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. case Osm. vaka Fr. cas
1- Ruhsal, toplumsal ve bedensel bakımdan çevresine başarılı bir biçimde uyması için inceleme ve bakım konusu olan kişi (öğrenci) ya da aile (ana-baba). 2- Yakınma konusu olan ve çözümü beklenilen sorun.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. Situation Osm. vaziyet Lat.situs Alm. Situation Fr. Situation
(Lat. situs = yerleşik olan, konulmuş olan) : 1- (Genel olarak) a. Belli bir zamanda, belli bir yerde belli bir çevrede bulunma; belli bir çevreye konulmuş olma. b. Bir insanın çevresiyle somut bağlantısı. 2- (Aristoteles'te) On kategoriden biri: duruşu belirleyen ilinek. (Ör. İnsanın oturuyor, koşuyor durumda olması.) 3- (Günümüz felsefesinde) İnsanın kendisini içinde bulduğu somut gerçeklik. // Bu gerçeklik kendisine önceden belli olanaklar açar, öte yandan da olanakları kapar.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

durum anlamı
bakınız» hal.

BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. situation Alm. Situation Fr. situation
Kişiler arasındaki ilişkide önemli bir durumu getiren ve seyirciyi etkileyen görünüm. Tema, uygun bir durum üzerine oturtularak işlenir.

BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. case Osm. ahvâl-i ism Alm. Kasus Fr. cas
Adın cümle içinde bulunduğu dil bilgisi şekli; yalın veya eklerle genişletilmiş olarak aldığı geçici durum. Türkçede adlar yalın, yükleme, ilgi, bulunma, yönelme, çıkma ve vasıta durumlarına girerler: || Yalın durum kapı (kapı kırıldı). || Yükleme durumu kapıyı (kapı+y+ı çaldı). || İlgi durumu kapının (kapı+nın kolu). || Yönelme durumu kapıya (kapı+y+a gitti). || Bulunma durumu kapıda (kapı+da kaldı). || Çıkma durumu kapıdan (kapı+dan döndü). || Vasıta durumu kapıyla (kapı+y+la kolu, çocuk+la annesi) vb. || Ad durumu ekleri, yukarıda belirtilen temel görevleri dışında daha başka bazı işlevler ile de kullanılır: sen+den küçük, su+dan cevap vb. Türkçenin tarihî dönemlerinde eşitlik (equativus: +ÇA); yön gösterme (direktivus: +gArU) ve vasıta (instrumentalis: +(I)n/+(U)n durumları, belirtilen özel eklerle karşılanırdı. Bugün bu durum ekleri türkiye Türkçesinde yerlerini edatlara bırakmıştır. EAT'de uçın>üçin edatı da sıklıkla ekleşerek + çun/+çün sebep gösterme ekine dönüşmüştür. Buna bakınız»

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. state Osm. hal Alm. Zustand Fr. état
Bir dizgenin ölçülebilen tüm özellikleri arasında kurulan ve o dizgeyi ayırt edici olarak belirlemeyi sağlayan nicelikler ve aralarındaki bağıntı.

BSTS / Mantık Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. state of affairs Alm. Sachverhalt Fr. état de chose
(…)

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

durum anlamı Osm. vaziyet Fr. position, état
(coğrafya)

BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. situation Alm. Situation Fr. situation
Oyunda seyirciyi etkileyen görünüş. Vaziyet.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

durum anlamı İng. situation-state Osm. hal-vaziyet
Bir süreç ya da bir oluşumun taşıdığı süreğen görüntü ya da belli bir zamanda aldığı kesit görünüş.

Güncel Türkçe Sözlük

durum anlamı
is. 1. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon: "Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." -R. N. Güntekin. 2. Duruş biçimi, konum. 3. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. 4. db. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl: Yalın durum. Belirtme durumu. Kalma durumu.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

durum anlamı
Odun.

Üsküp, Yugoslavya

durum anlamı
Yufka ekmeğinin içine çeşitli katıklar konularak sarılmış durumu

*Çal -Denizli

durum anlamı
Hal

Uşak

durum anlamı
Vaziyet, durum

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

durum eş anlamlısı

hal
(I) esk. 1. Çözme, çözülme. 2. Eritme. 3. Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
hal
(II) is. Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
hal
(III) is. tar. Tahttan indirme.
hâl
is. (ha:li) 1. Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet: "Herkes hâline göre bir hediye verdi." -H. R. Gürpınar. 2. Davranış, tutum, tavır: "Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir." -O. Rifat. 3. Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman: "Bugün yazılan her kitap hâlden istikbale bir habercidir. Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır." -Y. K. Beyatlı. 4. Güç, kuvvet, takat: Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok. 5. mec. Kötü durum, sıkıntı, dert: Zavallının başına ne hâller geldi. 6. db. Durum.
keyfiyet
is. esk. 1. Nitelik: "Cenap Şehabeddin Bey şiiri nazımdan ayrı bir keyfiyet telakki ediyor." -Y. K. Beyatlı. 2. Durum: "Böyle bir keyfiyet vukuunda, akıbetiniz mutlaka ölüm olacaktır." -A. İlhan.
konum
is. 1. Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon. 2. coğ. Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri, konuş. 3. coğ. Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü.
mevki
is. (mevki:si) 1. Yer, mahal: "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." -Atatürk. 2. Makam: "... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer: "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." -M. Ş. Esendal. 4. Durum: "Hey Allah'ım! Ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi" -O. C. Kaygılı.
pozisyon
is. 1. Konum. 2. Durum.
vaziyet
(I) is. 1. Konum: Kasaba coğrafi vaziyeti yüzünden lodosu, poyrazı pek az tutan bir limanda kurulmuştur. 2. Durum, tavır, hâl: "Vaziyetimi söyleyiniz, hemen gelir beni kurtarır." -A. Gündüz.
vaziyet
(II) is. El koyma.

"durum" için örnek kullanımlar

AÖF maalesef bu durum karşısında henüz bir açıklama yapmış değil.
OEF in the face of this situation, unfortunately, is not yet made ​​a statement.
Kaynak: kirikhan.net
Yargı Paketi'nde son durum: 'Şikayet etmeyin, standartlara uyun'.
Judicial Package recent situation: 'Report, do not follow the standards'.
Kaynak: haber.sol.org.tr
11 Mart Altın Fiyatları son durum ve Çeyrek altın fiyatı.
Gold Prices March 11 Quarter-final situation and the price of gold.
Kaynak: medya73.com
Altın fiyatlarında son durum, Altın fiyatları ne kadar, 4 Mart 2013 altın fiyatları..
Gold prices in the last case, how much gold prices, gold prices .. March 4, 2013
Kaynak: samanyoluhaber.com
Sitkom, (İngilizce : Situation Comedy) yani "durum komedisi" olarak anılan kısaca sitcom veya sitkom olarak Türkçede kullanılan, radyo
Kaynak: Durum komedisi
Acil durum, hemen müdahale ya da reaksiyon gerektiren, beklenmeyen ve ciddi olay ya da durum Yaralanma, kalp krizi , mahsur kalma, yangın ,
Kaynak: Acil durum
Durum cayrosu veya durum göstergesi (AI), pilota uçağın Dünya 'ya göre oryantasyonu konusunda bilgi veren uçuş göstergesi . Sunî ufuk
Kaynak: Durum cayrosu
Sonlu durum makinası, (veya sonlu durum otomatı veya basitçe durum makinası) sınırlı sayıda durumdan, durumlar arası geçişlerden ve
Kaynak: Sonlu durum makinası
Acil durum vericileri (İng: Distress radiobeacon), acil durum larda kişilerin ya da taşıtların dünya üzerindeki konumlarını (koordinat
Kaynak: Acil durum vericileri
Animasyon durum komedisi, sit-com un bir alt türüdür ve canlı çekim yerine animasyon dan oluşmaktadır Amerikan animasyon dizilerinden
Kaynak: Animasyon durum komedisi
Algorithmic durum makinesi (ADM) sonlu durumlu makine ler yaratmak için bir yöntemdir. Sayısal tümdevre lerin diyagramlarını temsil etmek
Kaynak: Algoritmik durum makinesi
Translatif | durum değiştirme | öğretmen olmak | Estonyaca , Fince , Gürcüce , Macarca | Vokatif | hitap | (Ey) İmân edenler! |
Kaynak: İsmin hâlleri
Postmodernizm, Postmodern durum, Postmodern felsefe: Postmodernizm, Postmodern durum , Postmodern felsefe , daha da özgül bir anlamda olan
Kaynak: Postmodernizm
Simpsonlar ya da The Simpsons, Matt Groening tarafından Fox Broadcasting Company için yaratılan animasyon televizyon durum komedisi dir
Kaynak: Simpsonlar
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.