Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ferahlanmak ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

ferahlanmak anlamı
(nsz) Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek: "Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık." -S. Birsel.

ferahlanmak eş anlamlısı

açılmak
(nsz) 1. Açma işine konu olmak: "Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış." -A. Ümit. 2. Renk koyuluğunu yitirmek: Perdenin rengi açıldı. 3. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak: Ateşi düşünce hasta açıldı. 4. Denizde kıyıdan uzaklaşmak. 5. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. 6. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. 7. İşini gereğinden veya götürebileceğinden geniş tutmak: Fazla açıldığı için iflas etti. 8. Genişlemek, bollaşmak: Ayakkabısı açıldı. 9. Delinmek, yırtılmak: Pantolonun dizleri açıldı. 10. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek: "Belki hava açılıyor." -R. H. Karay. 11. Gereken güce ulaşmak: Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı. 12. (-e) Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek: "Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi." -P. Safa. 13. (-e) Kapı, yol vb. geçit vermek: "Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı." -H. Taner. 14. Yüzerken kıyıdan uzaklaşmak: "Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım." -Y. K. Beyatlı. 15. mec. Ayrıntıya girmek.
genişlemek
(nsz) 1. Geniş duruma gelmek, büyümek. 2. Bollaşmak. 3. Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak: "Ahali dar parmaklıklardan kurtulur kurtulmaz, yelpaze gibi açılıp genişleyerek dağılıyorlardı." -P. Safa. 4. mec. Yaygın duruma gelmek: Ünü, ölümünden sonra daha da genişlemişti.
rahatlamak
(nsz) 1. Üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren bir durum ortadan kalkmak veya azalmak, rahata kavuşmak: "O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım." -A. Kutlu. 2. Sakinleşmek.
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.