Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ferahlamak ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

ferahlamak anlamı
(nsz) 1. Genişlemek, açılmak. 2. Serinlemek. 3. İç açıcı duruma gelmek: Ortadaki masa kaldırılınca oda ferahladı. 4. Sıkıntısı, tasası dağılmak: "Geçer hepsi geçer elbet / Daralmış gönüller ferahlar." -B. Necatigil.

Türkçe - İngilizce

ferahlamak anlamı
fiil
1) freshen
2) refresh
3) freshen up
4) draw a breath
5) draw breath
6) cheer
7) relieve one's feelings

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

ferahlamak anlamı
Ferahlamak

Zonguldak Bartın Karabük

ferahlamak eş anlamlısı

açılmak
(nsz) 1. Açma işine konu olmak: "Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış." -A. Ümit. 2. Renk koyuluğunu yitirmek: Perdenin rengi açıldı. 3. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak: Ateşi düşünce hasta açıldı. 4. Denizde kıyıdan uzaklaşmak. 5. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. 6. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. 7. İşini gereğinden veya götürebileceğinden geniş tutmak: Fazla açıldığı için iflas etti. 8. Genişlemek, bollaşmak: Ayakkabısı açıldı. 9. Delinmek, yırtılmak: Pantolonun dizleri açıldı. 10. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek: "Belki hava açılıyor." -R. H. Karay. 11. Gereken güce ulaşmak: Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı. 12. (-e) Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek: "Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi." -P. Safa. 13. (-e) Kapı, yol vb. geçit vermek: "Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı." -H. Taner. 14. Yüzerken kıyıdan uzaklaşmak: "Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım." -Y. K. Beyatlı. 15. mec. Ayrıntıya girmek.
genişlemek
(nsz) 1. Geniş duruma gelmek, büyümek. 2. Bollaşmak. 3. Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak: "Ahali dar parmaklıklardan kurtulur kurtulmaz, yelpaze gibi açılıp genişleyerek dağılıyorlardı." -P. Safa. 4. mec. Yaygın duruma gelmek: Ünü, ölümünden sonra daha da genişlemişti.
serinlemek
(nsz) 1. Hava serin bir duruma gelmek, hafifçe soğumak, serinleşmek: "Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın." -R. N. Güntekin. 2. Hafif soğukluk duymak. 3. mec. Biraz avunarak ferahlamak: "Canım şurada bir tek atalım, serinleriz, konuşuruz dediler." -R. H. Karay.

"ferahlamak" için örnek kullanımlar

buharlaşan alkol moleküllerinin çevrelerinden ısı çekmesi üzerine kullanan kişiye bir serinlik vermesi üzerine genelde ferahlamak için kullanılır.
Kaynak: Kolonya

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.