One of his brothers, a
conscientious objector, was murdered by the Nazis.
Kardeşleri, bir vicdani retçi, biri Naziler tarafından öldürüldü.
Kaynak: brooklynrail.orgShe even thinks of herself as a
conscientious objector to the program.
O bile program için bir vicdani retçi olarak kendini düşünüyor.
Kaynak: kjzz.orgHe spent a year in prison as a
conscientious objector during the Korean War.
Kore Savaşı sırasında bir vicdani retçi olarak cezaevinde bir yıl geçirdi.
Kaynak: presstelegram.comA medic who was a Seventh Day Adventist, a
conscientious objector, saved his life.
Bir Yedinci Gün Adventist, bir vicdani retçi olduğu bir tıpçı, onun hayatını kurtardı.
Kaynak: naplesnews.com