Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

söz ne demek?

 - 9 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü

söz anlamı İng. speech Osm. kelâm Alm. Rede Fr. discours, parole
Sözcük veya sözcük dizisi.

BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü

söz anlamı İng. speech Osm. kelâm Alm. Rede, Sprechen Fr. parole
Bir maksadı anlatmak üzere söylenen kelime veya kelimelerden oluşan dizi; toplumsal bir kurum olan dilin kişi tarafından özel olarak kullanılması.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

söz anlamı İng. speech Alm. Sprach, Rede Fr.parole
Sinem./TV. Söyleşmelerde ya da söyleşmeler dışında kullanılan her çeşit sözcükten oluşan ses.

BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu

söz anlamı
Azerbaycan Türkçesi: söz ~ nitğ; Türkmen Türkçesi: sözleyiş; Gagauz Türkçesi: söz; Özbek Türkçesi: nutq; Uygur Türkçesi: nutuq; Tatar Türkçesi: söyläm ~ söyläü; Başkurt Türkçesi: telmär; Kmk: söylew; Krç.-Malk.: sözsöleşiw; Nogay Türkçesi: söylew; Kazak Türkçesi: söz; Kırgız Türkçesi: süylöö ~ reç; Alt:: kuuçın-ermek;Hakas Türkçesi: çooh; Tuva Türkçesi: çugaa; Şor Türkçesi: çook; Rusça: reç'

BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü

söz anlamı Osm. kelâm Fr. discours
Eksiksiz ve kesin anlamlı tümce: "Çiçek açmıştır" tümcesinde birinci sözcük özne, ikinci sözcük yüklemdir. Sözün birçok çeşitleri vardır:. 1. yalın söz: [es. t. kelâm-ı basit]: Gelişigüzel söylenilen, yazılan söz. 2. yüksek söz: [es. t. kelâm-ı âli] Yüce bir konunun soylu düşünce, engin imge, derin duyguların sağlam ve içtenlikle anlatımı. 3. ılımlı söz: [es. t. kelâm-t makbul] Orta değerde anlatım. 4. tatlı söz: [es. t. kelâm-t latif] İnce süzcüklerle gönül açan anlatım. 5. kunt söz: [es. t. kelâm-ı metin] Anlamı iyice kavramış, Tam yerine oturmuş sözcüklerden kurulmuş söz.

Divanü Lügati't-Türk

söz anlamı
söz

Güncel Türkçe Sözlük

söz anlamı
is. 1. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil. 2. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük. 3. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi: "Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde." -B. R. Eyuboğlu. 4. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti: Ortalıkta bir söz dolaşıyor. 5. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme: O, sözünde duran bir adamdır. 6. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte: Şarkının sözleri çok anlamlı.

Türkçe - İngilizce

söz anlamı
isim
1) promise
2) word
3) talk
4) say
5) voice
6) saying
7) pledge
8) statement
9) commitment
10) expression
11) faith
12) sentence
13) term
14) assurance
15) plight
16) verbalism
17) engagement
18) committal
19) spiel
20) vocable
sıfat
1) wordy

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

söz anlamı
< ET söz: söz; dedikodu. || soz || söz kesmek: kararlaştırmak || söz olmak: dedikodu çıkmak || söz döşüren: makine bakınız» teyib

söz eş anlamlısı

güfte
is. Müzik eserlerinin yazılı metni, söz: "Sanatçı dostum bestelerinin güftelerini de kendi yazardı." -Ç. Altan.
kavil
is. esk. 1. Söz: "Babamın kavline göre, bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Sözleşme, anlaşma: Kavlimiz böyle mi idi? "Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine." -Halk türküsü.
kelam
is. (kela:mı, l ince okunur) esk. 1. Söz: "Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle." -Karacaoğlan. 2. Söyleyiş biçimi, söyleme. 3. din b. Tanrı'nın varlığını ve İslam dininin doğruluğunu konu edinen bilim.
kelime
is. Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük: "Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır." -O. V. Kanık.
laf
is. (l ince okunur) 1. Söz, lakırtı: Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2. Sonuçsuz, yararı olmayan söz: Onun söyledikleri laftan ibaret. 3. Konuşma. 4. Konu, mevzu, bahis: Lafı değiştirdi. 5. ünl. "Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz: Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf! 6. mec. Dedikodu.
lakırtı
is. (l ince okunur) 1. Söz, laf: "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." -P. Safa. 2. mec. Boş söz, dedikodu, laf: Lakırtıdır o, aldırma!
söylenti
is. Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet: "Önce kulaktan kulağa fısıldanan bu söylentilerin meclis kürsülerinde açıkça ifade edildiği oluyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
sözcük
is. Kelime: "Can ile ruh sözcükleri çoğu zaman, aynı anlamda kullanılıyor." -A. Boysan.

"söz" için örnek kullanımlar

Güzel başlayan süreç söz konusu gelişmele yeni bir çıkmaza girdi.
Progress in the process of starting a new deadlock that beautiful.
Kaynak: netgazete.com
Beyan eden mükellef sayısında yüzde 35'lik artış söz konusu.
35 percent increase in the number of taxpayers who declare that.
Kaynak: odatv.com
Adele hakkında daha önce de birçok iddia söz konusu olmuştu.
Many claim that Adele had been before.
Kaynak: stargundem.com
21 kilometrede çok koştum, ama son 4 yıldır söz konusu kilometreyi koşmuyorum.
I ran 21 kilometers a lot, but not running kilometers in the last 4 years in question.
Kaynak: gundemkibris.com
Hadisçiler hadisleri "Peygamber'in söz, fiil ve takrirleri" şeklinde tarif ederler. Goldziherin tanımına göre hadisler ilk dönem
Kaynak: Hadis
Söz yazarı veya güftekâr, kendi veya başkasının söyleyeceği şarkıların sözlerini yazan kişi. Tarihçe: Şarkıcı-söz yazarı kültürü eski bardik
Kaynak: Söz yazarı
Kuramsal dil bilimi içinde söz diziminin ana rolü dilbilimcilerin düşündükleri kadarıyla “söz dizimsel kuramlar çağı” olarak
Kaynak: Söz dizimi
Ön söz, kitap ların giriş kısmına konulan, o eserin konusunu, amacını, işleniş biçimini anlatan yazı , mukaddime. Ön söz, genellikle kitabın
Kaynak: Ön söz
Özdeyiş, vecize, aforizma ya da özlü söz; düşünce , duygu ya da ilke leri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Kimi zaman motto,
Kaynak: Özdeyiş

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.